Karanlık Üstüne Öyküler – İtiraf Beyaz Perde İncelemesi

“Acı çekmek bir şey değil ama neyin acısını çektiğini bilememek kahrediyor insanı.” “İtiraf”ın başkahramanı Harun’dur. Yakın arkadaşının eşi Nilgün ile duygusal bir bağ kuran ve yakın arkadaşının ölümüne zemin hazırlayan Harun, arkadaşının ölümünden sonra Nilgün ile evlenmiştir. Harun “Yazgı” filmindeki

Son Samuray

“Son Samuray”, Japonya’nın çağcıllaşma adımlarını konu alan bir filmdir[!]. Filmin yönetmenliğini Edward Zwick yapmaktadır ve filmin başkahramanı Tom Cruise’dur. Cruise’a filmde Japon oyuncular Ken Watanabe ve Shin Koyamada eşlik etmektedir. Son Samuray 2003 yılında çekilmiştir. Film toplam dört ödül almıştır.

Birçok Yönüyle Gerçekçilik [Realizm]

Gerçekçiliğin Tetikleyicileri: 19. Yüzyılın Durumu ve Felsefesi 1830 Temmuz Devrimi, serbesti [liberal] milliyetçiliğin güçlenmesine sebebiyet vermiştir fakat bu güç, kısa sürede kent soylularının [burjuvazi] hakimiyeti ve işçi sınıfının ezilmesiyle gölgelenmiştir. Kısa zamanda gerçekleşen bu değişimler 1848 Devrimi’nin fitilini ateşlemiş ve

Nakışlı Mendil

Babam bana: “Sırf benim işime yarıyorsun diye tutuyorum seni yanımda. Yoksa her geçen gün daha çok sinirlerimi bozuyorsun, tabii senin bundan haberin yok.” dediğinde henüz 15 yaşındaydım. Ne kadar acı ki hâlâ bir umut babamın beni sevdiğini düşünüyordum. “Babam aslında

İlminski Yöntemine Genel Bakış

Ruslar, 19.yüzyılın ikinci yarısında yeni eğitim düzeni üzerine hummalı çalışmalar yürütmüşlerdi. Bahsi geçen eğitim düzeni, Rusya sınırları içinde yaşayan yabancı milletlerin Ruslaştırılmasını öngörmüştü. Yeni eğitim düzeninin kurucusu ise Nikolay İvanoviç İlminski idi. İlminski, 1822’de Rusya’nın Penza vilayetinde dünyaya gelmiş ve

Yaren

Çocuk, oturduğu koltuktan “Baba! Bana verdiğin kitabın içinde bir suret [fotoğraf] buldum.” diye bağırdı. Karşılık gelmeyince bir kez daha seslendi. “Baba!” Yine bir cevap yoktu. Koltuğunu geriye itti, Kızıldeniz gibi yarılmış kitabın ortasındaki sureti eline aldı. Doğruldu ve ayağa kalktı.

Lisan Davamız 6 / Cumhuriyet Dönemi Abece Tartışmaları

Cumhuriyet ilan edilmeden bir süre önce İzmir’de toplanan Milli İktisat Kongresi’nde[!] 21 Şubat 1923 tarihinde işçi murahhaslardan [delege] İzmirli Nazmi ve iki arkadaşı Latin harflerinin kabulü için karar alınmak üzere bir önerge verdiler. Bununla birlikte kongre başkanı Kazım Karabekir önergeyi

Ozanlığın Tarihi Gelişimi

Türk halk edebiyatı içerisinde değerlendirebileceğimiz ozanlık geleneği, Türklerin binlerce yıllık tarihine şahitlik etmiştir. Ozanlar içinde bulundukları toplumu; siyasi, iktisadi, toplumsal ve tarihsel açıdan ele alırlar. Saptamalarını kendi kişisel anlayışlarından süzerek saz eşliğinde dile getirirler. Türklerde İslamiyet öncesinde kutsal sayılan ozanlar,

Yangın

“Zaman beni sürükleyen bir nehir ama nehir benim; Beni parçalayan bir kaplan ama kaplan benim. Beni tüketen bir ateş ama ateş benim. Evren, ne yazık ki, gerçek ben, ne yazık ki, Borges’im.”[1] Gerçek olamayacak kadar güzel bir yoldan geçiyordum. Ağaçlar,