Gerçekçiliğin Tetikleyicileri: 19. Yüzyılın Durumu ve Felsefesi
1830 Temmuz Devrimi, serbesti [liberal] milliyetçiliğin güçlenmesine sebebiyet vermiştir fakat bu güç, kısa sürede kent soylularının [burjuvazi] hakimiyeti ve işçi sınıfının ezilmesiyle gölgelenmiştir. Kısa zamanda gerçekleşen bu değişimler 1848 Devrimi’nin fitilini ateşlemiş ve Avrupa’yı sarsan yeni bir devrim dalgasına yol açmıştır.
Gerçekçilik, 19. yüzyıl felsefi düşüncelerinin katkısıyla yaygınlaşmıştır. Bu dönemde, Hegel’in öğrencisi Ludwig Feuerbach ve Karl Marx gibi isimler etkin çalışmışlardır. Feuerbach, Hegel’in düşüncecilik [idealizm] felsefesini reddederek maddecilik [materyalizm] ve tanrıtanımazlık [ateizm] felsefesini benimsemiştir. Benimsediği felsefe din ve tanrı inancı üzerine geleneksel görüşü sorgulayan yeni bir bakış açısı sunmuştur. Marx ise 1847 yılında Engels ile kaleme aldıkları İştirakçi Bildiri [Komünist Manifesto] ile yepyeni bir düşünce ortaya çıkarmıştır. Kaleme alınan bildiri, anamalcı [kapitalist] düzeni eleştiren ve sınıfsız, eşitlikçi bir toplum hedefi sunan toplumcu [sosyalist] ve iştirakçi hareketlerin temelini atmıştır. Bu dönemdeki fikirler tüm Avrupa’yı ve dünyayı derinden etkilemiş, akılcı ve aykırı düşüncelerin ortaya çıkmasına ve çağdaş dünyanın temellerinin atılmasına katkıda bulunmuştur. (9, 17)
Gerçekçilik [Realizm] Nedir?
Gerçekçilik; sanat, edebiyat, felsefe, siyaset ve uluslararası ilişkiler gibi birçok alanda kullanılan bir ıstılahtır. (1, 2, 6)
Sanatlarını duygu, hayal gücü ve bireysellik üzerine inşa eden çoşumculara [romantik] tepki sonucu ortaya çıkan gerçekçilik akımı hem kuralcılığa [klasisizm] hem de çoşumculuğa [romantizm] bir başkaldırıdır. (19)
Gerçekçilik akımı öncüleri, eserlerinde ülküselleştirilmiş [idealize] betimlemelerden ve süslü abartılardan uzak durarak toplumun içinde bulunduğu gerçekleri ve sıradan insanların günlük yaşamlarını samimi bir şekilde yansıtmayı tercih etmişlerdir. (2)
Gerçekçi Sanat
Gerçekçiliğin çağcıl [modern] sanatın başlangıcını simgelediği kabul edilir. (9) Gerçekçilik, 19. yüzyılın ortalarında 1840’larda Fransa’da filizlenen bir akımdır. (12) Bu yüzyılda gerçekleşen sınai gelişmeler ve toplumsal hareketler insanları duygular aleminden gerçekler alemine itmiştir. (7, 8)
O dönem kabul gören ve saygın bulunan resim anlayışına karşı çıkan gerçekçilik; saray yaşantılarını, seçkin kişilerin tasvirlerini ve doğayı olduğundan daha güzel gösteren kökleşik üslupları reddeder. Akımın savunucuları konu ve tarz bakımından yaşamı ve doğayı doğrudan yansıtmaya, toplumun gerçek durumunu ortaya koymaya odaklanırlar.
Gerçekçi sanatçılar doğadaki oran, görünge [perspektif], renk ve ışık değerlerini aynen göründüğü gibi eserlerine aktarmaya çalışmışlardır. Bu sayede izleyiciyi gerçekliğin yalın ve samimi yüzüyle buluşturmuşlardır. (2, 3) Sonuçta sanatçılar bu tutumlarıyla sanat ve edebiyat dünyasına yepyeni bir soluk getirmişlerdir.
Sanat tarihinde gerçekçilik akımının resmiyet kazanması, ressam Gustave Courbet’nin bildirisiyle gerçekleşmiştir. Gerçekçilik ıstılahı ilk kez 1826’da Mercure Dergisi’nde bir öğretiyi [doktrin] tanımlamak için kullanılsa da sanat tarihinde bu bediiyatı [estetik] bilinçli şekilde benimseyip uygulayan ilk isim Courbet’tir. (2)
Gerçekçilik Akımının Özellikleri
Gerçeklik: Akımın temel hedefi, günlük hayattaki nesneleri ve olayları mümkün olduğunca gerçeğe yakın şekilde tasvir etmektir. Sanatçılar doğal ışıklandırma, doğru oranlar ve ayrıntılı tasvirler gibi yöntemleri kullanarak dünyayı tüm gerçekliğiyle, olduğu gibi yansıtmaya çalışırlar.
Yalınlık: Gerçekçi sanatçılar, süslü ve abartılı unsurlardan kaçınarak yalın bir tarz benimserler. Nesnelerin doğal güzelliğini ve gerçekçi yapılarını öne çıkarırlar.
Olağanlık: Gerçekçilik akımı, günlük hayatın sıradan ve olağan anlarına odaklanır. Sanatçılar saray hayatı, dini fikirler veya efsaneler gibi hayali konular yerine halkın yaşadığı zorluklar, toplumsal eşitsizlikler ve işçi sınıfının çalışma koşulları gibi gerçekçi konuları işlemeyi tercih ederler.
Tarafsızlık: Gerçekçi sanatçılar, kişisel duygularını ve yargılarını eserlerine yansıtmaktan kaçınırlar. Eserlerinde tarafsız bir bakış açısı benimseyerek gerçekliği yansız aktarmaya çalışırlar.
Toplumsal İletiler: Gerçekçilik akımı bir sanat akımı olmanın ötesinde aynı zamanda bir toplumsal hareket şeklinde de değerlendirilebilir. Sanatçılar eserlerinde yoksulluk, adaletsizlik, eğitimsizlik gibi toplumsal sorunlara dikkat çekerek farkındalık yaratmayı ve değişimi teşvik etmeyi amaçlarlar.
Ayrıntılara Odaklanma: Gerçekçi sanatçılar eserlerinde her ayrıntıyı titizlikle işlerler. Örneğin işçilerin belini bükük, boyunu küçük, yüzünü karanlık çizerek imler oluştururlar.
Yeni Yöntemler: Gerçekçi sanatçılar, geleneksel usullerin yanı sıra, suretçilik [fotoğrafçılık] gibi yeni yöntemleri de kullanırlar. Bu yüzden eserleri gerçeği birebir andırır niteliktedir. (2, 10, 11)
Sanatçılar ve Eserleri
Transnonain Sokağı, 15 Nisan 1834 (Rue Transnonain, le 15 Avril 1834)
1834 / Metropolitan Sanat Numunehanesi [Müze] – Nev York
Honoré Daumier, gerçekçilik akımının henüz tam biçimlenmediği yıllarda dahi hiciv eserleri ve çizgi mizah [karikatür] üreten bir sanatçıdır.
1834 yılında çizdiği “Transnonain Sokağı” isimli eseri de gerçekçilik akımının ilk örneklerinden kabul edilir. Akımın özelliklerinin oturmaya başladığı bu resim, gerçek bir olaya dayanır ve siyasi eleştiri barındırır.
“Nisan 1834’te Fransa’da Kral Louis Philippe’in cumhuriyet karşıtı tedbirlerinden bunalan halk, ayaklanma başlatır. Transnonain da engellerin [barikat] kurulduğu, halkın savunmaya geçtiği sokaklardan biridir. Ordunun müdahalesi sırasında sokaktaki evlerin birinden ateş açılır ve bir Fransız askeri hayatını kaybeder. Arama yapılır. Sorumlu kişinin, işçilerin yaşadığı bir apartmanda[!] bulunduğu “tespit” edilir. Askerler binayı basarlar fakat zanlıyı bulamazlar. Yine de “elleri boş dönmek” istemedikleri için binada yaşayan tüm işçileri aileleriyle birlikte katlederler.
Bu acımasız olay, Daumier’nin eserinde ölümsüzleştirilir. Öte yandan Kral Louis Philippe bu durumdan hiç memnun olmaz ve resmin tüm nüshalarının imha edilmesini emreder. (12, 13)
Taş Kırıcılar [The Stone Breakers]
1849-50 / II. Dünya Harbi sırasında Dresden’de bombalanarak yok edildi.
Taş Kırıcılar ilk kez 1850 yılında Paris Sergisi’nde [Salon] sergilendi. Gustave Courbet, eserinde ülküselleştirilmiş kahramanlar yerine, günlük hayattan sıradan iki işçiyi resmetmeyi tercih etmiştir. Bu tercihi aykırı ve alışılmışın dışında gerçekçi tasviri döneminde büyük tepki çekmiştir. (11)
Resim akla gelebilecek en düşük ücretli, en yıpratıcı işlerle uğraşan, yollar için çakıl üreten iki adamdan esinlenilerek yapılmıştır. Courbet işçilerin kirli, yırtık, yamalı iş kıyafetlerine; güçlü, yıpranmış ellerine ve toprakla ilişkilerine önem vermiştir. (12)
Gustave Courbet Etkisi
Courbet’in sanatı başta izlenimciler [empresyonistler] olmak üzere pek çok ressam tarafından benimsenmiş ve ilham alınmıştır. Özellikle Édouard Manet, Courbet’nin çıplak kadın tasvirlerinden çok etkilenmiş fakat bu aykırı tarz sık sık tartışmalara ve kamuoyunun tepkisine yol açmıştır. Carolus-Duran, Antoine Guillemet, Henri Fantin-Latour ve Pierre-Auguste Renoir Courbet’nin sanatsal mirasından etkilenen diğer önemli isimlerdendir. (12, 13, 14)
Başak Toplayanlar (The Gleaners)
1857 / Orsay Numunehanesi – Paris
Courbet’in Taş Kırıcılar levhasının [tablo] dişil bir hali gibidir. Toplayıcılık, Fransız toplumunda kadınlar için en düşük çalışma biçimlerinden biridir. O dönemde kadın köylülerin hasattan sonra tarlaları taramalarına, buldukları tahılları toplamalarına ve yiyecek niyetine eve götürmelerine izin veren bir uygulama söz konusudur. Saatlerce kambur vaziyette çalışmanın karşılığı genellikle az miktarda yemekle ödüllendirilmektir. “Jean-François Millet”in bu levhayla kırsal kesimdeki yoksulların durumuna dikkat çekmek istediği aşikârdır. (12)
Resim, kırsal yaşamın en alt katmanlarına yaptığı vurgu nedeniyle önemli bir dirençle karşılaşmıştır. Millet’in halkçı tutumu, yüksek zümrenin hoşuna gitmemiş ve onu gelişmekteki toplumcu hareketle ilişkilendirmişlerdir yine de Millet’in Taş Kırıcılar levhasının, Yüksekokul’un [Akademi] yıllık Sergisi’nde gösterilmesine izin vermişlerdir. Ayrıca kırsal kesimdeki yoksullara karşı farkındalığı ve onlara duyduğu saygı sebebiyle Millet, Fransız cumhuriyetçiler tarafından büyük saygı görmüştür. (11)
Ekici (The Sower)
Van Gogh ve Millet
Vincent van Gogh, Fransız ressam Jean-François Millet’in çalışmalarına büyük hayranlık duymuştur. Millet gibi o da köylü yaşamını resmetmek istemiş fakat ömrünün ilerleyen yıllarında bu tutkusundan vazgeçmiş ve kendi yönünü bulmuştur.
Ne var ki Van Gogh, Millet’i asla aklından çıkarmamıştır ve Millet’in eserlerini yakından incelemiştir. Toprakta çalışan köylüleri defalarca çizmiştir. Hatta Millet’in çalışmalarının birebir nüshalarını yaparak alıştırma yapmış ve kendini geliştirmeye çalışmıştır. (15)
Gerçekçilik ve İletişim: Eserlerin Göstergebilimsel Çözümlemeleri
Doç. Dr. Uğur Yılmaz, “Göstergebilimsel Çözümlemelerle Realist Sanat Eserlerinin Sosyolojik Anlatıları Üzerine İncelemeler” isimli makalesinde Gustave Courbet’nin “Taş Kırıcılar”, Jean-François Millet’nin “Başak Toplayanlar” ve Adolph Von Menzel’in “Demir Haddehanesi” eserlerini incelemiştir. Gösterge bilimsel tahliller sonucunda, belirtilen sanat eserlerinin üretildikleri dönemin toplumsal olay ve vakıalarına yönelik iletiler içerdiklerini keşfetmiştir. Araştırmasına göre eserlerde başlıca; toplumsal sınıf tabakaları, toplum biçimleri (tarım ve yeni sanayileşmekteki toplumlar), toplumculuk [sosyalizm], sanayi devrimi, inanç düzeni, işçi sınıfı iletileri yer almıştır. (16)
Gerçekçilik ve Küreselleşme
Yukarıda da bahsettiğim üzere gerçekçilik akımı Avrupa, Fransa menşelidir fakat tüm dünyadan sanatçılara ilham kaynağı olmuştur. Çin’de Xu Beihong, Abd’de Everett Shinn, İran’da Iman Maleki bu akımın temsilcileridir. Ayrıca Brezilyalı José Ferraz de Almeida Júnior, Gustave Courbet ve Jean-François Millet’nin gerçekçi geleneğinde resim yapan ilk kişilerden biridir. Brezilya’da Güzel Sanatçılar Günü (Dia do Artista Plástico) Almeida Júnior’un doğum gününde kutlanmaktadır. (18)
Gerçekçilik akımının Türk edebiyatındaki başlıca temsilcileri; Recaizade Mahmut Ekrem, Nabizade Nazım, Halit Ziya Uşaklıgil, Yakup Kadri Karaosmanoğlu, Memduh Şevket Esendal, Reşat Nuri Güntekin, Refik Halit Karay Mehmet Rauf, Ömer Seyfettin, Refik Halit Karay, Halide Edip Adıvar, Sait Faik Abasıyanık ve İlhan Tarus’tur. (20, 21, 22)
*Yer yer gerçekçi sanatın Türk temsilciliğiyle anılan İbrahim Balaban, eserlerinde toplumcu gerçekçi konulara değinmektedir fakat tarz bakımından gerçekçilik akımının renk, ışık ve gölge gibi gereksinimlerini karşılamamaktadır. (4)
Son Sözler
Gerçekçilik akımını Gustave Courbet’in resmi sayesinde tanıdım. Taş Kırıcılar’ı ilk incelediğimde işçilerin yüzlerini apaçık belirtmemesi dikkatimi çekti. Ardından birkaç gerçekçi resmi daha inceledim ve aynı durumla karşılaştım. Bana kalırsa ressamlar bu yöntemi kasten uyguluyorlardı çünkü eserlerinin sadece belirli bir insanı değil, bir toplumsal kesimi temsil etmesini istiyorlardı. Bu yazıyı ortaya çıkarırken yaptığım araştırmalar neticesinde varsayımımın doğruluğunu teyit ettim. (11,12)
Kaynakça
1) Düzgün, D. M. (2020). REALİZM TEORİSİNİN ORTAYA ÇIKIŞI VE GELİŞME EVRELERİ. Karadeniz Ulus-lararası Bilimsel Dergi, 1(47), 256-276. https://doi.org/10.17498/kdeniz.759320
2) https://www.oggusto.com/sanat/realizm-sanat-akimi-hakkinda-bilmeniz-gerekenler
3) https://www.arthipo.com/artblog/sanat-tarihi/realizm-sanat-akimi.html
4) https://www.galerisoyut.com.tr/artist/ibrahim-balaban/
5) https://www.iienstitu.com/blog/realist-ve-realizm-ne-demek
6) https://acikders.ankara.edu.tr/mod/resource/view.php?id=79878
7) https://www.arkhesanat.com/sanat-akimlari-nelerdir/
8) https://edebiyatvesanatakademisi.com/post/resimde-realizm/112794
9) https://artincontext.org/realism-art/
10) https://artsology.com/blog/2024/02/how-realism-artists-use-different-techniques-and-mediums-to-achieve-a-truthful-representation/
11) https://www.artchive.com/art-movements/realism/
12) https://www.theartstory.org/movement/realism/
13) https://www.nazperi.com/post/modern-sanatin-insasi
14) https://www.artmajeur.com/tr/magazine/5-sanat-tarihi/umutsuz-adam-gustave-courbet/333364
15) https://www.vangoghmuseum.nl/en/stories/van-gogh-and-millet#6
16) Yılmaz, U. (2021). Göstergebilimsel Çözümlemelerle Realist Sanat Eserlerinin Sosyolojik Anlatıları Üzerine İncelemeler. Ordu Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Sosyal Bilimler Araştırmaları Dergisi, 11(3), 837-852. https://doi.org/10.48146/odusobiad.991774
17) Turani, Adnan (2011) Dünya Sanat Tarihi. İstanbul: Remzi Kitabevi
18) https://enciclopedia.itaucultural.org.br/pessoa18736/almeida-junior
19) https://www.oggusto.com/sanat/romantizm-sanat-akimi-hakkinda-bilmeniz-gerekenler
20) Sakın, H. (2022). Üstkurmaca Olarak İlhan Tarus’un “Bir Adamın On Senelik Hayatı” Öyküsü. HUMANITAS – Uluslararası Sosyal Bilimler Dergisi, 10(19), 254-271. https://doi.org/10.20304/humanitas.980732
21) https://simitcay.com/2021/11/17/realizm-temsilcileri/
22) https://www.turkedebiyati.org/realizm/