Sabahattin Eyüboğlu – Mavi ve Kara Üzerine

  “Doğuyla Batı sarmaş dolaş olmuş bizim içimizde. Ya o ya bu değil, hem o hem buyuz biz.” Sabahattin Eyüboğlu’nun Bizim Anadolu isimli denemesinde geçen bu düşüncesi, yıllardır süregelen ve toplumlar için son derece zararlı olmasına rağmen sıkı sıkıya sarıldığımız

Sabahattin Eyüboğlu – Mavi ve Kara Üzerine

  “Maviyle sanat, karayla para demek istiyorum. Neden derseniz, acımtırak olacağını önceden bildiğim bu yazının adında olsun biraz renk olması hoşuma gidiyor.” Sabahattin Eyüboğlu’nun Mavi ve Kara isimli deneme kitabına bu alıntıyla başlamak istiyorum. Yazar, mavi ve kara kelimelerini kullanırken

Sabahattin Eyüboğlu – Mavi ve Kara Üzerine

  Sabahattin Eyüboğlu’nun Mavi ve Kara’sı bendeniz tarafından okunan ilk deneme kitabıdır ve gayet beğenilmiştir. Denemeleri 3 başlık altında inceleyeceğim. Bu kısa yazı, sevgili okur tarafından bir kitap önerisi şeklinde de anlaşılabilir. Başlıklarımız şunlardır: yazarın askere ve devlete karşı tavrı,

Genel Ağın Bir Üst Sürümü: Sanalötesine Yolculuk

  İletişim uygulayım bilimi[teknoloji] günümüze gelene kadar birçok kez yenilenmiştir. Örneğin 1990’larda bilgisayar iletişimi, 2000’lerde Dünya Çapında Ağ[web], 2010’larda taşınabilir[mobil] iletişimin gelişmesi iletişim uygulayım bilimine katkı sağlayan etkenlerdir. Günümüzde üzerinde en fazla konuşulan ve iletişim bilimine katkı sağlayacağı düşünülen sözcüklerden

Neden Sanalötesi?

  Dilimize denetimsiz girmeye çalışan “metaverse” kavramı için bir Türkçe karşılık bulmamız gerekiyordu. Bulduğumuz karşılıklar* arasından öne çıkan “sanalötesi”nin, güncel uygulayım bilimini takip etmek ve Türkçe bilinci oluşturmak amacıyla onuncu sayımızın üst başlığı olmasına karar verdik. Neden metaverse? Maalesef “CD”

Bir Erasmus Macerası II / Salgın Döneminde Avrupa’da Yaşamak

  “Çin’de bir hastalık ortaya çıkacak ve bu hastalık tüm dünyaya yayılacak; salgından ötürü haftalarca evde kalacaksınız. Yasaklar, kısıtlamalar getirilecek, dışarı maskesiz[!] çıkamayacaksınız. En kötüsü de sevdiğiniz insanları kaybedeceksiniz; insanlarla sarılmayı bir kenara koyun tokalaşmaya dahi korkacaksınız.” Geçmişte biri bizlere

Prof. Dr. Mehmet Cüneyt Kaya ile Felsefe ve Dil Üzerine Söyleştik

  Yer İstanbul Üniversitesi Edebiyat Bölümcesi. [fakülte] Tarih 24 Şubat. Yağmurlu bir perşembe öğleden sonrası dışarıdaki rüzgâr ara sıra kapalı yazıhane[ofis] kapısını tıkırdatıyorken Prof. Dr. Mehmet Cüneyt Kaya ile söyleşimize başlıyor ve soruyoruz: Çağcıllık [modernizm] başlıklı bu sayımızda felsefede bir

Düşler, Düşünceler ve Hisler

  Soğuk, ıssız ve karlı bir sabaha uyanmanın tüm acısını vücudumda hissediyordum. Sıcacık yatağımdan kalkmak ve yapacağım işlere başlamak bana bir eziyet gibi geliyordu. Bazı günler hiçbir şey yapmadan öylece yatmak istiyordum. Gerçi son zamanlarda bu isteksizlik epey bir artmıştı.

An(la)mak Görevimiz*

  Teoman Duralı, “Çağdaş Küresel Medeniyet” isimli kitabını Herakleitos’un 53. felsefi kesitiyle[fragman] açar: “Savaş, her şeyin, herkesin atasıdır, hakanıdır; Kimisini tanrı (kahraman), kimini (gelişigüzel) insan, Kimini köle, kimini de hür kılar.” Bahsi geçen savaş, Cengiz Çakmak’ın çevirisine göre iki mana