İletişim uygulayım bilimi[teknoloji] günümüze gelene kadar birçok kez yenilenmiştir. Örneğin 1990’larda bilgisayar iletişimi, 2000’lerde Dünya Çapında Ağ[web], 2010’larda taşınabilir[mobil] iletişimin gelişmesi iletişim uygulayım bilimine katkı sağlayan etkenlerdir. Günümüzde üzerinde en fazla konuşulan ve iletişim bilimine katkı sağlayacağı düşünülen sözcüklerden biri ise sanalötesi [Metavörs] gibi görünmektedir. Özellikle büyük iletişim şirketleri ar-ge bütçelerinin[!] hatırı sayılır bir kısmını sanalötesi için ayırmakta ve şirketler, insanların sanalötesini benimsemesi için uğraşmaktadır. Adı bilinen şirketlerin sanalötesi ile yakından ilgilenmeleri ise sanalötesine karşı hissedilen güvensizlik sorununu en aza indirgemekte de etkili olacaktır.
Nereden Çıktı?
Sanalötesi kavramı ilk kez Neal Stephenson’ın 1992 yılında yayımladığı bilim kurgu romanı[!] “Snow Crash”de ortaya çıkmıştır. Kavram esasında “Meta”nın sanal ve soyut, “verse”nin ise evren anlamına geldiği üç boyutlu bir sanal dünyayı temsil etmektedir. Genellikle bilgisayar çizgelerinden [grafik] oluşan bu sanal dünyaya kullanıcılar, uygun kişisel bilgisayarlar ve özel bir uygulama ile erişmektedir. Sanalötesinde insanlar araç gereçlerinin yanı sıra sanal temsilleriyle [avatar] bulunmaktadır. Temsiller birbirleriyle ve nesnelerle etkileşime girebilmekte, toplumsal ve iktisadi üç boyutlu çok kullanıcılı, çevrim içi ortamlarda bulunabilmektedir. Sanalötesi yapay bir topluluk oluşturmaktadır. Bu topluluklar içerisindeki etkinlikler ise ticaret ve eğlencenin çok daha ötesine geçmektedir. Sanalötesinin üzerinde çalışan şirketlerin geliştirdiği üç temel yön vardır. Bunlar; varlık, birlikte çalışabilirlik ve tek biçimleşmektir. [standartlaşma] Öncelikle sanalötesinin varlık anlayışı, sanalötesi içerisindeki toplumlarda bireyin bulunma arzusu ve sanal gerçekliği somut görme isteğidir. Çünkü sanal gerçeklikteki somutlaşmanın çevrim içi etkinliklerin niteliğini arttırdığı bilinmektedir. Örneğin sanal gerçeklik gözlükleri, [VR] varlık hissinin pekişmesine katkı sağlamakta ve bireyleri sanal ortamda somutlaştırmaktadır. Gözlüklerle kullanılan oyun kolları da bireyin hareketlerini somutlaştırmakta ve sanal dünyadaki hareketlerini denetlemektedir. Aslında insanlar, ilk çağlardan Sanayi Devrimine kadar toplum içinde somutlaşmak ve varlıklarını ispatlamak için çalışmışlardır. Sanayi Devriminden günümüze gelene kadar da bireyin topluma yabancılaşması, kişiliğinin soyutlanması gibi konular konuşulmuştur. Bugün ise tekrar bireyin soyut dünyada somutlaşma hareketleri üzerine yazılar yazılmaktadır. Bir bakıma insanlık tarihinde başa dönülmüş ve birey tekrar görülme, somutlaşma isteği ile dolmuştur. Sanalötesindeki birlikte çalışabilirlik kavramı da insanın sanal dünyada somutlaşma isteğini doğrulayan kanıtlar arasındadır. Birey geçmişte uzaklaştığı, yabancılaştığı toplumla tekrar iş birliği içine girmek ve sanalötesindeki toplumsal etkinliklere katılmak istemektedir. Sanalötesindeki tek biçimleşme ise sanalötesinde bulunan topluluk ve hizmetlerin sorunsuz ve uyumlu çalışmasını sağlamaktadır.
***
Diğer bir yandan sanalötesi, kullanıcıların herhangi bir sanal para birimini kullanarak sanal arazi/gayrimenkul, bina ve diğer varlıkları alıp satabilecekleri bir mecra haline gelmiştir. Sanalötesi âlemde Alım-satım işlemleri sanal paralar [kripto] ile yapılmakta ve bir sanal cüzdana sahip herkes kolayca arsa alımsatımı yapabilmektedir. Bu işlemler gerçekleştirmek için satışların sağlandığı ağ sayfalarından birine kayıt yaptırmanız yeterlidir.
Peki Sanalötesinde Neden Arsa Satın Alıyoruz?
Gerçek hayattaki gibi sanalötesinde de sınırlı sayıdaki her şey değerlidir ve ileride daha da değerlenecektir(!). Bir gün daha da değerleneceğine inanılan arsalar da bugünden talep görmektedir. Satın alınan arsalar fiziksel[!] değildir fakat gerçek hayat ile uyuşmaktadır. Örneğin sanalötesinin İstanbul’unda Çırağan Caddesi üzerinde satılık arsa bulmanız nerdeyse imkânsız hale gelmiştir. Ayrıca İstanbul’un simgesi kabul edilebilecek çoğu eser de satılmıştır. Satılan yerler arasında Boğaz köprülerimiz de yer almaktadır ve bu evrende köprülere ilgi oldukça yüksektir. Henüz köprülerimizi sanalötesi evrende satın alanların gelir elde edip etmediği bilinmemekte fakat gelecekte daha yüksek fiyata satma düşüncesi ile satın aldıkları düşünülmektedir. Ayrıca bazı büyük şirketler boğazlar gibi simgesel yerleri reklam aracı haline getirerek kendi tanıtımlarını yapabileceklerdir. Sonuçta gerçek hayattaki yatırım anlayışı ile sanalötesindeki yatırım anlayışı aynıdır. İnsanlar yatırımlarının yönünü fırsatları erken görmek ve değerlendirmek adına keşfi henüz tamamlanmamış sanalötesine çevirmiştir.
Değiştirilemeyen Para [NFT] Nedir?
“Değiştirilemeyen para”, sanal sanat eserlerini ve derlem[koleksiyon] ürünlerini tescil edilebilir ve satılabilir varlıklar haline getiren sanal belge anlamına gelmektedir. Değiştirilemeyen para, Bitcoin[!] ve Etherium[!] gibi sanal paralar ile satın alınmaktadır. Sanal paraların da takas edilebilme ya da başka bir para birimine dönüştürülebilme özelliği bulunmaktadır. Ancak sanat eserleri sahip oldukları nitelikler ile benzersizdir çünkü dünya üzerindeki sanat eserleri örneğin Mimar Sinan’ın Çıraklık eseri Şehzade Camii, Leonardo Da Vinci’nin Mona Lisa tablosu[!], Mısır Piramitleri tek ve eşsizdir. Yani eserlerin birebir aynısını yapmanız mümkün değildir. Aynı durum değiştirilemeyen paralar için de geçerlidir. Çünkü değiştirilemeyen para bir diğer değiştirilemeyen paranın eş değerinde değildir. Değiştirilemeyen paraya sahip kişinin kazancı ise satın aldığı eserin özgün halinin sanal sahibi olduğunu belgelemesidir.
Hayatımızı Nasıl Etkileyecek?
Günümüzde genel ağın bir sahibi yoktur ancak dünyadaki en değerli şirketlerin arasında genel ağ şirketleri başlarda görünmektedir. Sanalötesi hızlı yükselişi ile genel ağın yerini alacaksa iktisadi açıdan da büyük değişiklikler yaşanacak demektir. Çünkü sanalötesi, bizlere bugünkü genel ağ şirketlerinden daha fazlasını vadetmektedir. Sanalötesi ile yeni istihdam ve insan kaynaklarına yönelik ihtiyaçlar doğacak ve günümüz meslekleri evrilecek ya da bambaşka meslekler ortaya çıkacaktır. Mesela mesleklerden sanal emlak uzmanlığı, sanalötesi mimarlığı bugünden ilgi görmeye başlamıştır.
Mevcut genel ağ imkanları, bizlerin belirli hizmetler için belirli sınırlar içerisinde özgürce hareket etmememizi sağlamaktadır ancak girişimler arasındaki birlikte çalışabilirliği sınırlandırmaktadır. Örneğin Minecraft ya da Sims oyunlarında herhangi bir şey inşa edebilir ya da oyunlarda sanal temsiller oluşturabilirsiniz ancak bu oyunlarda yarattıklarınızı başka bir oyuna aktaramazsınız. Sanalötesi, kullanıcıların kendi içeriklerini yaratmalarına ve içeriklerini dağıtmalarına izin vermektedir. Böylelikle çağcıl ağın aksine sanalötesi kullanıcıları, tüm değişiklikleri gerçek zamanlı yaşayacaktır. Sanalötesinde yapılan değişiklikler kendi içinde eş zamanlı çalışacak ve herkes tarafından görülebilecektir. Bu durumda Sanalötesinin kalıcılığı ve birlikte çalışabilirliği, kullanıcılarına daha fazla kimlik ve deneyim sürekliliği sağlayacaktır.
Yapılan çalışmalarda sanalötesi iktisadının 2030 yılına kadar 8 ila 15 trilyon[!] dolar arasında büyüme göstereceği tahmin edilmektedir. Ayrıca sanalötesi kullanıcı sayısının ise 5 milyar[!] kişiye kadar yükseleceği öngörülmektedir.
Sanalötesi gelecekte hayatımızı tamamen değiştiren bir uygulayım bilimi haline gelebilecekken sadece sahip olduklarımızı destekleyen ikincil bir tercihe de dönüşebilir. Ancak her iki ihtimalde de e-ticaret ve e-pazarlamayı etkileyeceği kesindir. Çünkü daha gelişmemiş sanalötesinde bile arsalar reklam amacı ile satın alınmaktadır hatta bazı şirketlerin arazileri satın almasının tek sebebi bu satın almanın yaratacağı reklam değeridir.
Şirketlerin Katkıları Sanalötesinde Hakimiyet Getirebilecek Mi?
Sanalötesinin bir sahibi ya da denetçisi henüz bulunmamaktadır fakat gelecek sanal dünyanın denetimi için şirketler savaşmaya hazır durumda beklemektedir. Sanalötesinin sunduğu yenilikleri fark eden dev uygulayım bilimi şirketleri büyük yatırımlar yapmaya şimdiden başlamıştır. Çünkü sanalötesi pazarından ya bir pay istemekte ya da yeni dünyadaki kuralları denetlemek için söz hakkı gözetmektedirler.
Sanalötesi oluşturmak için yaptığı yatırımlar ve yürüttüğü çalışmalarıyla dikkat çeken Microsoft, gelecek, sanal ötesinde demektedir. Microsoft’un sanalötesi için Mesh isimli bir iş sahası kurması ya da Facebook’un adını Meta olarak değiştirmesi de insanların merakını sanalötesine çekmeyi başarmıştır. Microsoft, kurduğu Mesh’inin sanal dünyaları birbirine bağlayan bir saha olmasını istemektedir.
Sanalötesinin bu kadar ses getirmesi sadece şirketlerin attığı adımlardan kaynaklanmamaktadır. Mesela geçirdiğimiz küresel salgın dönemi bizleri genel ağa[internet] daha fazla bağlamıştır. Çünkü eğitim ve iş hayatı uzun bir süre çevrim içi devam etmiştir. Şirketlerin şu sıralar düşüncesi ise yeni bir küresel salgın halinde sanalötesinin insanlara sunabileceği esnekliktir. Çünkü sanalötesi insanlara okul veya iş yerinin ortamı ile aynı hissiyatı veren bir sanal mekân vadetmektedir.
Hakimiyet için şimdiden hüküm vermek zor görünmektedir. Çünkü sanalötesinin oluşumu henüz tamamlamamıştır. Hâlâ üzerinde çalışmalar yapılmakta ve uzun bir süre daha çalışmaların devam edeceği tahmin edilmektedir. Ancak bugünden yatırımlarını yapan ve erken farkındalık için çabalayan şirketler gelecek sanal dünyada da koltuklarını kaptırmamak için ellerinden geleni yapacaktır.
Sanalötesi Gerçeklik Anlayışımızı Mahveder Mi?
Sanalötesinin insanlar üzerinde kötü izler bırakabileceği bazı bireyler ve topluluklar tarafından düşünülmektedir. Zaten bu durum tahmin edilemez de değildir. Yeni basının bile günümüz insan ilişkileri üzerindeki olumsuz etkileri su götürmezken bizi fiziki dünyadan ayıracak bir alemin etkileri şüphesiz ki bizlerde hasar bırakacaktır. Küresel salgın boyunca bunalım, ruhsal sarsıntı[depresyon], intihar gibi vakaların artış gösterdiği bilinmektedir. Yani akıl ve ruh sağlığı sorunu yaşayan dünya nüfusu küresel salgın döneminde artış göstermiştir. İnsanların iletişimlerini kısıtlanması, dört duvar arasında belirli araç gereçler ile kısıtlı iletişim kurması ve yalnız bırakılma hissiyatı akıl ve ruh sağlığı sorunlarının artmasına neden olmuştur ne var ki sanalötesini durdurmak ya da etkilerini dindirmek pek mümkün görünmemektedir. Gün geçtikçe sanalötesini daha çok özümseyeceğimiz, etkisinde de daha çok kalacağımız aşikardır.
(Derginin Onuncu Sayısını Okumak İçin Tıklayınız)