Sabahattin Eyüboğlu’nun Mavi ve Kara’sı bendeniz tarafından okunan ilk deneme kitabıdır ve gayet beğenilmiştir. Denemeleri 3 başlık altında inceleyeceğim.
Bu kısa yazı, sevgili okur tarafından bir kitap önerisi şeklinde de anlaşılabilir. Başlıklarımız şunlardır: yazarın askere ve devlete karşı tavrı, Aydınlanmacı görüş ve halk meselesi.
Çağcıl sonrasıcılık [postmodernizm] akımı doğrultusunda eserler veren Adalet Ağaoğlu, Firuzan, Leyla Erbil, Sevgi Soysal gibi Toplumcu [sosyalist] kadın yazarların aksine Eyüboğlu Atatürk ve İnönü gibi devlet adamlarından ve 27 Mayıs askeri müdahalesinden bahsederken yüzünü ekşitmiyor. Tam tersine Atatürk ve İnönü’ye desteğini defalarca belirtiyor. Toplumcu tutum sergileyen Eyüboğlu’ndan böyle cümleler okumak şaşırtıcıydı.
Bu konuda onu yargılamıyorum. Ne var ki Batı’yı örnek alma ve Batı kültürüne[!] yönelme meselesini desteklemesini yargıladım. Eyüboğlu, “donmuş Doğu kültüründen, yaşayan Batı kültürüne” akan yolculuğu desteklemekteydi. Ben bu desteğin nedenini Batı tarzı Aydınlanmacılığı ilke edinen eğitim düzenine bağladım. Aydınlanmacılığa göre bilim bize yol gösterecektir ve Batı uygarlığı da bilimi ülkü edindiği için gelişebilmiştir. Fakat bu sözlerde Doğu’nun geriliğini, gericiliğini meşrulaştıran bir ileti de mevcuttur. Oysa Doğu toplumlarında da bilimsel terakki gerçekleşebilir. Sanıyorum ki halka yayılmış eğitimsizliği iyileştirerek bilimsel gelişimi mümkün kılabiliriz. Bu noktada ben de Eyüboğlu ile benzer bir düşünceye sahibim. Bana göre de gelişmenin yolu halkı kazanmaktan geçiyor.
Sanırım benim kitaba dair söyleyeceklerim bu kadar. Daha fazla uzatırsak tadını kaçırırız. Şimdilik kalın sağlıcakla…
(Derginin Onuncu Sayısını Okumak İçin Tıklayınız)