Dede Korkut Hikâyeleri

Kitabı-ı Dedem Korkut ya da tam adıyla Kitab-ı Dedem Korkut Ala Lisan-ı Taife-i Oğuzan (Oğuzların Diliyle Dede Korkut Kitabı) birçok araştırmacı tarafından incelenmiş üzerine farklı bakış açılarından değerlendirilerek makaleler yazılmış Türk edebiyatının ve ekininin [kültür] mihenk taşı niteliğinde olan bir

Terennüm

Sol elini çenesinin altına almış parmaklarıyla da dudaklarını dövüyordu. Gözleri dizüstü bilgisayarının görüntülüğündeki [ekran] satırlar arasında dolaşıyordu. Arkadaşını beklerken canı sıkılmasın diye yaptığı okuma eylemi daha da canını sıkmış gibiydi. Makalede okuduğu fıkrayı [paragraf] saçma bulmuş ve makalenin gerisine de

Bir Ezel Akay Efsanesi: Hacivat ve Karagöz Neden Öldürüldü?

“-Söyle bana her yetiştirdiği evladını gözünü kırpmadan yok eden kimdir?   +Kimdir?   -Zamandır. Başı serap, sonu topraktan olmadır. Akar gider, yetişemem.”  “Hacivat ve Karagöz Neden Öldürüldü?” Türk halkının hars [kültür] belleğinde derin izler bırakmış bir yapım olmanın ötesinde sadece geleneksel bir

Gök Kurt’un Çağrısı

Su almak ve biraz serinlemek için dere kenarına gitmek istedi. Dere uzakta olduğu için atıyla gitmeyi düşündü; böylece yolda bir tavşan ya da bir keçi görürse, su testisiyle birlikte kolayca taşıyabilirdi. Uzun zamandır obalarına tek bir yağmur damlası düşmemiş, yapılan

Ev

İnsana en iyi gelen şeyin evi olduğunu düşünüyorum. Evden dışarı adımımı atar atmaz bir mide bulantısı oturuyor içime. Ellerim terliyor durmadan ve suyun içinde yürüyor gibi hissediyorum. Ev, aile, dostlar güvenlidir diyorum kendi kendime. Samet yorgun görünüyor, düşüncelerime göre o

Deprem Bölgesi ve Türk Devletleri Teşkilatı

11 ilimizin etkilendiği depremin açtığı derin yaraları bir nebze sarmak amacıyla 8 Şubat günü, Özbekistan Cumhuriyeti İstanbul Başkonsolosluğu himayelerinde Özbekistan Kültür[!] Dayanışma ve İş Birliği Derneği ile Hatay’a gittim.   Hatay’ın bilhassa Ovakent mahallesi -eskiden köy diye anılacak kadar bir nüfusa

Tarihi Bir Gezinti: Topkapı’dan Topkapı’ya

Topkapı’dan Topkapı’ya, Mustafa Kutlu’nun yaklaşık otuz beş yıl önce kaleme aldığı; İstanbul’un belli bir bölgesindeki sokakları, caddeleri, kütüphaneleri, dükkânları, tarihî mekânları ve bununla birlikte değişen içtimai yapıyı anlatan belge niteliğindeki eserlerden birincisidir. Mustafa Kutlu, yazıların üç belgeden müteşekkil olduğunu vurguluyor.

İntihar Düşüncesi ve İntihar Eylemi

İntihar düşüncesi, kişinin intihar etmeyi düşünmesi veya bu konuda yoğun bir endişe hissetmesidir. Bu düşünceler, geçici anlık fikirlerden ayrıntılı tasarlamaya kadar çeşitli şekillerde ortaya çıkabilir. Örneğin, kişi boğazına ip geçirmiş bir halde sandalyede ayakta durmayı hayal edebilir veya intiharı deneyip

Biz-ce ve Eğlen-ce

Kendisini çağdaş diye niteleyen günümüz insanın eğlenceden kastını hâlâ anlayabilmiş değilim. Kaçmaya çalıştığı birçok kalıp, farklı şekil ve tanımlarla tekrar tekrar karşısına çıkmasına rağmen sanki ilk defa tanışıyormuş gibi onlara sarılması bana hep çocukça gelmiştir. Eğlence de bunlardan birisi şüphesiz. Eğlencenin