Kişilik, bireyi diğer bireylerden ayıran kişinin doğuştan getirdiği ve sonradan kazandığı ve tutarlı bir biçimde sergilediği özelliklerin bütünüdür. Kişilik gelişimi kuramları, temelde bireylerin bu özelliklerini anlamlandırma çabasıdır. Freud ve Erikson bu konuda bazı noktalarda birbirinden ayrılan kuramlar ortaya koymuşlardır.
Freud kişilik gelişimi için üç kuram geliştirmiştir. Bu kuramlar; yerbetimsel [topoğrafik] kişilik kuramı, yapısal kişilik kuramı ve ruhsal cinsel [psikoseksüel] kişilik kuramıdır. Yerbetimsel kişilik kuramı, insanların bilinç düzeylerini ifade etmektedir. Freud bu kuramı açıklarken buzdağı benzetmesini kullanmış ve insan davranışlarının altında bilinç dışı etkenlerin yer aldığını belirtmiştir. Yapısal kişilik kuramına göre kişilik, alt benlik, [id] benlik [ego] ve üst benlikten [süperego] meydana gelmektedir ve bu üç yapı birbiriyle etkileşim kurarak bireyin davranışlarını yönlendirmektedir. Alt benlik, kişiliğin ilkel yanıdır. İnsanların sadece istek ve arzularıyla hareket etmesini sağlar. Benlik, gerçeklik ilkesine göre hareket eden kişiliğin, alt benliğe göre bilinçli yanıdır. Üst benlik ise, kişiliğin ahlaki yönünü temsil etmektedir. Ruhsal cinsel kişilik kuramına göre ise kişiliğin oluşumunda, insan hayatının ilk beş yılı önemli kabul edilir. İnsanın bu yıllarda yaşadığı olumlu ve olumsuz deneyimler kişilik gelişimde etkilidir. Freud bu kuramında kişilik gelişimini beş evrede incelemiştir. Bu evreler; Ağza ilişkin [oral] dönem, makata ilişkin [anal] dönem, cinsel uzva ilişkin [fallik] dönem, gizil dönem ve üreme uzvuna ilişkin [genital] dönemdir. Ağza ilişkin dönemde, bebeğin bir buçuk yaşına gelene kadar temel ihtiyacı ağız yoluyla alınan anne sütüdür. Bu sebeple bebek ağza ilişkin dönemde anneye bağımlıdır. Bu dönemde bebeğin anne sütünden çok erken ya da çok geç ayrılması yetişkinlikte aşırı yemek yeme gibi sorunlar ortaya çıkarmaktadır. Makata ilişkin dönem, çocuğun boşaltım eğitimi ile ilgilidir. Bu eğitim verilirken baskıcı bir tutum sergilenmemelidir. Cinsel uzva ilişkin dönem, çocuğun cinsiyet kavramını anlamaya başladığı, bu konuyu daha iyi kavrayabilmek için yetişkinlere sorular yönelttiği dönemdir. Bu dönemde merakı giderilmeyen çocuk, yetişkinlikte aşırı çekingen tutum sergileyebilmektedir. Gizil dönem, çocuğun toplumsal hayatı öğrenme dönemidir. Bu dönemde oyun yoluyla öğrenmeye çalışan çocuk daha çok kendi cinsiyetinden çocuklarla oynamaya meyillidir. Üreme uzvuna ilişkin dönem, çocukluktan yetişkinliğe geçiş dönemidir. Bu dönemde geçmiş dönemlerde yaşanan olumsuz deneyimler bireyi ruhsal açıdan etkilemektedir.
Freud’un geliştirdiği kişilik kuramları, toplumsal deneyimleri eksik açıkladığı ve yetişkinlik dönemini kapsamadığı için Erikson tarafından eleştirilmiştir.
Erikson bu eksikliklere vurgu yaparak yeni bir kişilik gelişimi kuramı ortaya atmıştır. Erikson’a göre, kişi çevresiyle etkileşim içerisinde yaşar ve bu etkileşimini yaşamı boyunca sürdürür. Çevresi içinde birey anlayışına sahip Erikson, bu anlayış çerçevesinde kişilik gelişiminin sadece ruhsal boyutta incelenmemesi gerektiğini ifade ederek gelişimin hem ruhsal hem de toplumsal boyutta incelenmesi gerektiğini belirtir. Erikson kuramında, insan yaşamının sekiz evreden meydana geldiğini söyler ve bütün evrelerin birbiriyle etkileşim içinde devam ettiğini, bir önceki evrede yaşanan olumlu ya da olumsuz deneyimlerin mutlaka bir sonraki evreyi etkilediğine vurgu yapar. Kurama göre eğer birey bir önceki evrenin gelişim düzeyini tamamlamamış ya da eksik tamamlamışsa bir sonraki evrede kendisiyle ve çevresiyle çatışmalar yaşayabilmektedir. Bahsedilen evreler şunlardır:
1) Temel Güvene Karşı Temel Güvensizlik (0-1 yaş): Bebeğin kendisini güvende hissetmesi gereklidir. Temel bakımların dışında, sevgi ve ilgi ihtiyaçları giderilmeyen bebekler ileriki yaşlarında çevrelerine güvenmeme, kendilerini değersiz hissetme gibi sorunlarla karşı karşıya kalmaktadırlar.
2) Bağımsızlığa Karşı Kuşku ve Utanç (1-3 yaş): Çocuklar bu yaşlarda çevrelerini keşfetmeye ve merak etmeye başlarlar. Bu evrede çocukların meraklarını gidermek, kendilerini ifade etmelerine izin vermek önemlidir. Kendilerini ifade etmelerine izin verilmeyen çocuklar ileriki yaşlarında utanç duygusunu sıklıkla yaşarlar. Yine bu yaşlarda çevreleri ve kendileri hakkında merakları giderilemeyen çocukların ileriki yaşlarında çevrelerine ve kendilerine karşı kuşkucu bir tutum sergiledikleri görülür.
3) Girişimciliğe Karşı Suçluluk (3-6 yaş): Bu yaşlarda çocuklar fazla hareketlidirler. Bu yaşlarda düşünmeden yapılan hareketlere karşı çocuklara doğru ve yanlış hareketler anlatılmalıdır çünkü çocukları cezalandırarak sınırlamak ileriki yaşlarda kendilerine güvenmeyen, girişken değil çekingen kişilik yapısına sahip bireyler ortaya çıkarmaktadır.
4) Başarılılığa Karşı Yetersizlik (7-11 yaş): Okul çağına gelen çocuklar, bu dönemde kendilerini başkalarıyla kıyaslama sonucu yetersizlik duygusu hissetmektedirler. Çocuklar bu dönemde başarılarının takdir edilmesini isterler.
5) Kimlik Kazanmaya Karşı Kimlik Karmaşası (11-17 yaş): Ergenlik dönemidir. Bu evrede birey ben kimim sorusuna yanıt arayarak toplumdaki görevini ya da görevlerini belirlemeye çalışır.
6) Yakınlığa Karşı Yalıtılmışlık (17-30 yaş): Ergenlik döneminde kimliğini bulan birey bu dönemde daha fazla kişiyle etkileşim halindedir. Bu dönemde başkalarıyla dostluk gibi ilişkiler kurmakta zorluk çeken birey kendini toplumdan yalıtılmış görür. Bu durum bireyde ruhsal bunalımlara yol açabilmektedir.
7) Üretkenliğe Karşı Durgunluk (30-60 yaş): Orta yetişkinlik yıllarını kapsayan bu dönemde birey üretkendir. Bu evrede birey iş sahibi değilse verimsizlik duygusuna kapılabilmektedir.
8) Benlik Bütünlüğüne Karşı Umutsuzluk (60+ yaş): Yaşlılık yıllarını kapsayan bu dönemde birey ya benliğini oturtmuştur ya da benliğini oturtamayıp umutsuzluk duygusuna kapılmıştır. Geçmiş yaşamını verimli geçirdiğini düşünen birey doyuma ulaştığı için ölümü kabullenmekte zorlanmamaktadır.
1) Taymur İ, Türkçapar MH. “Kişilik: Tanımı, sınıflandırması ve değerlendirmesi”, Psikiyatride Güncel Yaklaşımlar, 2012
2) Yıldırım O, Kumcağız H. “Psikodinamik Yaklaşıma Göre İnsan Davranışının İncelenmesi”, 2022, s.104-105
3) mentalup.net (16.11.23)