Dizelge
Evrenkent Kalemleri
  • Türkçe Sözlük
  • Yazılar
  • Kütüphane
  • 10 Soruda Evrenkentler
  • Kalemlerimiz
  • Hakkımızda
    • Hakkımızda
    • İlkelerimiz
  • İletişim
    • İletişim
    • Yazı Gönder
  • Dükkân
Evrenkent Kalemleri

Belleğin İki Yüzü: Vanilla Sky ve Sil Baştan

Anılar bazen yük, bazen armağandır. Onlardan kurtulmak ve değiştirmek istediğimizde birbiri ardına sıralanmış anı dizilerinden oluşan yaşantımızı, kişiliğimizi, ruhumuzu silmeye niyet ederiz. Ne kadar kaçmak istesek de dünümüz yarınımıza temel oluşturur. Aslında anılarımızla tanımlanırız.

İnsanı, insan yapan şey nedir? Beden mi, ruh mu, yoksa belleğinde taşıdığı anı kırıntıları mı? Bu soruya en keskin yanıtı arayan iki yapıt, iki farklı bakış açısıyla karşımıza çıkar: Vanilla Sky ve Sil Baştan. Biri parlak ışıklarla örülmüş bir şehir masalı diğeri kış güneşi altında söylenen kırgın bir aşk türküsü.

Vanilla Sky: Maskenin[!] Ardındaki Çatlak

Vanilla Sky, başkahramanı David Aames’in varlıklı, yüzeysel ama doyumsuz yaşamını bir anda altüst eder. Zenginliğin ve özgürlüğün verdiği doyum sanrısı, bir kaza sonrası yüzüne düşen maske ile parçalanır. Maskenin ardında yalnızca yaralı bir yüz değil, yaralı bir ruh vardır.

Bu eser, günümüz insanının en büyük yanılgısını hatırlatır: Maddelerde kaybolmak, eşyalarla değer ölçmek, her şeye sahip olduğunu sanrısı içinde boğulurken aslında hiçbir şeye tutunamamak. Sofia (Penélope Cruz), umut, değer bilme, gerçek hisler ve arınmanın simgesidir. Onun varlığı, David’in boş yaşamına bir tür kurtuluş umudu taşır. Julie (Cameron Diaz) ise arzunun, kıskançlığın ve saplantının karanlık yüzüdür. Julie’’nin David’e zarar verip hayatını altüst etmesi; maddeye bağlı hayatlar yaşayan çağdaş insanın hırs, istek ve takıntı duyguları altında ezilip boğulmasını temsil eder.

Vanilla Sky’ın en çarpıcı sahnelerinden biri, hiç kuşkusuz boş Times Meydanı sahnesidir. Hollywood’un en pahalı çekimlerinden olmasının ötesinde, bu sahne bize David’in çevresindeki yapay kalabalığın ardındaki büyük yalnızlığı gösterir. Boşlukla çevrili kalabalık, çağdaş bireyin içsel ıssızlığını gözler önüne serer.

Sil Baştan: Belleğin Çatallı Yolları

Sil Baştan; daha sessiz, daha içe dönük bir öykü sunar izleyenlere. Joel (Jim Carrey) içine kapanık, sessiz; Clementine (Kate Winslet) taşkın, özgür ve rengârenktir. İlişkileri bittiğinde, acının ağırlığıyla anılarını bir muayenehanede sildirmeye kalkarlar. Ancak eser, belleğin yalnızca görüntülerden ibaret olmadığını hatırlatır: bir ses, bir koku, bir dokunuş, zihnin en karanlık köşesine kazınır.

Clementine için hatırlamak, bazen zihnin hapsolduğu bir zindandır; Joel içinse kaybolmuş mutluluğun tek izidir. Eser, unutmanın özgürlük değil, insanın kendini inkâr etmesini gösterir. Eserin en unutulmaz bölümlerinden biri, karla kaplı katar [tren] sahnesidir. Bu sahne, günlük yaşamın karmaşasının dışında, rastlantının ve samimiyetin aranan sıcaklığını sunar. Ayrıca hafıza silme anlarının giderek kaybolan mekânlara, boşalan sokaklara, eriyen yüzlere dönüşmesi, insan belleğinin kırılganlığını yalın bir dille verir.

Ortak Sorgu: Anısız Bir İnsan Kalır mı?

Her iki eser de aynı soruya çıkar: Acılarımızı, hatalarımızı, pişmanlıklarımızı silersek bizden geriye ne kalır? Doğru seçimlerimizi, yanlış kararların bıraktığı izlerden öğrenmiyor muyuz? Başarılarımızın ardında başarısızlıkların, sevincin ardında hüsranın bulunduğunu bilmez miyiz?

İşte bu yüzden hem Vanilla Sky hem de Sil Baştan insan belleğinin çelişkili doğasını anlatır. Anılar bazen yük, bazen armağandır. Onlardan kurtulmak istediğimizde, değiştirmek istediğimizde birbiri ardına sıralanmış anı dizilerinden oluşan yaşantımızı, kişiliğimizi ruhumuzu silmeye niyet ederiz. Ne kadar kaçmak istesek de dünümüz yarınımıza temel oluşturur. Aslında anılarımızla tanımlanırız.

Mevsimler ve Renklerin Dili

Mevsimler bile eserlerin parçası olup izleyiciye verilen iletilerin bir bütünlük halinde aktarılmasını sağlamışlardır. Sil Baştan bir kış gibidir: çetin, soğuk, varlığını derinden hissettiren ama berrak. Kar fırtınası gibi sert, kış güneşi gibi dürüst. Vanilla Sky ise bir yaz gibidir: parlak, göz alıcı ama bunaltıcı. Yakıcı sıcağın ardından gelen serap gibidir; ışıklı ama aldatıcı.

Renkler de kahramanların ruhlarını taşır. Clementine’in saçları (turuncu, mavi, yeşil) onun iç dünyasının dalgalanışlarını gösterir. David’in maskesi, ruhundaki yara izini bedenine taşır. Bu simgeler, eserlerin görsel dilini yalnızca süs olarak değil, anlamın ve iletinin taşıyıcısı kılar.

Oyunculuk ve Etkiler

Vanilla Sky, geniş açıların ve yüksek sesli müziklerin[!] filmidir[!]. Tom Cruise, alışıldık kahraman imgesini tersine çevirerek kırılgan bir adamı oynar. Penélope Cruz, saf sevginin sıcaklığını taşır; Cameron Diaz ise kıskançlığın ve saplantının beden bulmuş hâlidir.

Sil Baştan ise daha şiirseldir. Michel Gondry, bilgisayar destekli hilelerden çok sahnede yapılan ışık oyunlarıyla belleğin çöküşünü anlatır. Jim Carrey, gülmeye alıştığımız yüzünü susturarak içe kapanık bir adamı canlandırır. Kate Winslet’in erke dolu, anlık patlamalar yaşayan Clementine’i ise unutulmazdır.

Müzik, her iki yapıtın da ruhunu derinleştirir. Sil Baştan’da Jon Brion’un ezgileri, hüzünlü bir masal gibi zihne işler; “Herkes Bir Gün Öğrenmek Zorunda” [Everybody’s Got to Learn Sometime] sahnesi, eserin kalbine kazınan bir ağıt gibidir. Vanilla Sky ise rock[!] ve hafif müzik [pop] parçalarıyla daha gürültülü, daha parlak ama aynı zamanda yabancı ve huzursuz bir ortam kurar. Böylece biri içe kapanıklılığı, diğeri aldatıcı bir coşkuyu seyirciye aktarır.

Bu filmler, yalnızca kendi çağında değil, sonraki yapımlarda da yankı buldu. Sil Baştan [Eternal Sunshine], Aşk [Her] ve Siyah Ayna [Black Mirror] dizisinin bazı bölümlerini besledi. Vanilla Sky’ın izleri, Başlangıç ve Zindan Adası gibi gerçeklik sorgulayan filmlerde görüldü.

Vanilla Sky ve Sil Baştan, birbirinden farklı iki yoldan aynı soruya ulaşır: Belleğimiz olmadan biz kim oluruz? Birinde ışıklı gökdelenlerin altında kaybolan bir adam, diğerinde kış güneşi altında birbirini arayan iki yorgun ruh… İkisi de bize şunu söyler: Unutmak kurtuluş gibi görünebilir ama gerçek ferah, acısıyla tatlısıyla bütün anılarımızla yaşamayı öğrenmektir.

Ve bu yazıyı kısa bir öyküyle noktalayalım:

Bir odada üç sandalye vardı. Birinde maskesini çıkarmayan bir adam, diğerinde saçları rengarenk bir kadın oturuyordu. Üçüncü sandalye ise hala boştu. Masanın üzerinde üç kutu duruyordu, üçünde de birbirinden farklı eşyalar ve belgeler vardı. Her saniye geçtiğinde zihinlerde başka olaylar meydana geliyordu: boş bir meydan, katar camına yansıyan iki yüz, karda yürüyen ve şarkı söyleyen iki aşık… Hatırlamak acıtıyordu. Ama o acı olmadan, insan yalnızca kemik yığınından oluşan bir kabuğa dönüşürdü.


23. Sayıyı Okumak İçin Tıklayınız

Ceren Nisa Akkurt
Yazar: Ceren Nisa Akkurt
crnnisa@hotmail.com

ekalemleri Evrenkent Kalemleri @ekalemleri ·
25 Tem

Türkçemizi koruyalım, yabancı kelime kullanımından kaçınalım.
https://www.evrenkentkalemleri.com

#Cuma

ekalemleri Evrenkent Kalemleri @ekalemleri ·
11 Tem

Türkçemizi koruyalım, yabancı kelime kullanımından kaçınalım.
https://www.evrenkentkalemleri.com

#güneş
#sıcakhava

ekalemleri Evrenkent Kalemleri @ekalemleri ·
20 Haz

Türkçemizi koruyalım, yabancı kelime kullanımından kaçınalım.😇

https://www.evrenkentkalemleri.com

#kesfet
#evrenkent
#evrenkentkalemleri

ekalemleri Evrenkent Kalemleri @ekalemleri ·
6 Haz

Türkçemizi koruyalım, yabancı kelime kullanımından kaçınalım.😇

https://www.evrenkentkalemleri.com

#yaz
#evrenkent
#evrenkentkalemleri

Daha fazla yükle

EVRENKENT KALEMLERİ

EVRENKENT KALEMLERİ
Kalemimiz Aslı ile "Edebiyat neden dönemlere ayrılır? Tanzimat edebiyatı nasıl ortaya çıktı?" isimli bir açık oturum gerçekleştireceğiz.📚✨📚www.evrenkentkalemleri.com
19 Mayıs Atatürk'ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı'mız kutlu olsun. Bu içeriğimizde  2. Abdülhamid dönemindeki yasakları, yasaklara rağmen takımlarımızın nasıl kurulduğunu ve kuruluş amacını, Atatürk'ün gerçekten bir takım tutup tutmadığını ve ayak topu alanındaki yabancı terimleri konuştuk.E-posta adresimiz: evrenkentkalemleri@gmail.com
Daha Fazla Yükle... Takip Et

Tasarım : Sezer Aydın
Gizlilik İlkelerimiz


©2025 Evrenkent Kalemleri | Tüm Hakları Saklıdır
Product successfully added to the cart!