Değerli okuyucu!
Tüketim çılgınlığından bıkmış bir avuç insanın üretim için bir araya geldiği, gerçek hayatın keşmekeşine
kısa bir ara verdirip düşünmeye sevk eden bu küçük dünyaya hoş geldiniz. “Şiddet” üst başlıklı üçüncü sayımız
ile karşınızdayız. Bu sayımızda şiddet konusunu; bilim, tarih, kadın, mimari gibi alanlar ile yakınlaştırdık ve
yine şiddet üst başlıklı öyküler, denemeler kaleme aldık. Söyleşilerle de zenginleştirdiğimiz şiddet sayımızı zevkle
okumanızı diliyoruz. Bu sayımızda da “kulağınızda yabancı, dilinizde Türkçe” birçok kelime ile karşılaşacaksınız.
Şiddet / Köşeli Ayraçlar
[parantez] ya da “!” ile belirtilen kelimeler ile amacımız insanları yabancı sözcüklerin yerine Türkçelerini kullanmaya teşvik etmek veya en azından Türkçe karşılıklarının olduğunu fark ettirmektir. Bununla birlikte eksiklerimizin de bilincindeyiz. Bu yolculukta bizi destekleyerek “Evrenkent Kalemleri”ne katılmak isterseniz
kapımızın sizlere de açık olduğunu bilmenizi isteriz. Son olarak kalemlerimizden Cihat Şen’in vatan borcunu yerine getirmek üzere Ankara’da bulunduğunu sizlerle de paylaşmak istiyoruz. Yokluğunu hissettiğimiz dostumuzun terhis olup aramıza katılmasını dört gözle beklemekteyiz. Daha nice sayılarda buluşmak dileğiyle… Esenlikle kalınız efendim.
Şiddet / Biraz Laflayalım
İşini bırakıp bırakıp, arkasını dönerek anlatıyordu. Dış siyasetteki hatalar, iktisadi durumun kötüye
gidişi, Türk Lirası’nın değer kaybedişi… Kimi gazete okuyor, kimi radyodaki[!] Türk sanat müziğini dinliyor,
çoğunluk ise hararetli sohbete katılıyor, yorum yapıyordu. Diğer müşterilerin aksine ben, bunalıyor, işini bitirse
de kalkıp gitsem diyordum. Fakat benden başka kimse sıkılmıyor, sanki gündemi yakalamaya gelmiş gibi davranıyordu. Öyle ya bir elinde makas, diğer elinde tarak müşterilerine dönü dönüp gündemi değerlendiriyordu
Berber Şükrü. İşte, çocukluk yıllarımın ve benden önceki nesillerin. Şimdi ne Berber Şükrü kaldı ne Berber Şükrü’nün dükkanı ne de gündemin takip edildiği berber dükkanları. Varsa yoksa futbol[!] muhabbeti ve anlamsız sözleriyle birtakım garip şarkılar… Telefonu[!] çaldı.”Berberdeyim, çıkınca seni ararım.” dedi ve kapattı. “Aşk olsun!” dedi, Berber Neco. Kızmıştı… Genç müşterisinin cevap arayan, şaşkın bakışlarını soru sorarak yanıtladı “Ben berber miyim?” Ardından bir soluk alıp genç müşterisinin bir şey söylemesini beklemeden kendi sorusunu kendisi cevapladı “Burası kuaför.[!]”
Kalemlerimiz: Gürcan Sağlam, Elif Küçük, İdil Rüveysa, Şadiye Sedef Keskin, Gaye Başsoy, Onur Yenice, Ceren Nisa Akkurt