Toplumumuzda şiddet, günden güne artan ve toplumun hemen hemen tüm kesimini etkileyen bir olgudur. Şiddetin birçok çeşidi vardır fakat şiddet hangi türde olursa olsun (iktisadi, duygusal, fiziksel…) veyahut insan hangi yaşta olursa olsun hayatımızda iz bırakmadan geçemez. Erken çocukluk döneminin de hayatımızda önemli bir yeri olduğunun farkındayız. Aynı zamanda bu dönemde kazanılacak davranışların ve alışkanlıkların tüm hayatımıza etki edeceğini de biliyoruz. Erken çocukluk dediğimiz dönem: (2-7 yaş arası) çocuğun gerçek ile hayali birbirinden tam olarak ayırt etmekte zorluk çektiği dönemdir. Bu yüzden kitle iletişim araçları çocuğun üzerinde daha fazla hakimiyet kurabilir.
Çocuklar çizgi film[!] izlemeyi sever. Peki çocuklar neden çizgi film izlemeyi sever? Yapımcıların akıl almaz ses ve görüntü oyunları ile çocukların masumluklarını da kullanması, onların üzerindeki hakimiyeti kolaylaştırır. Ancak masum görünen çizgi filmlerdeki şiddet ögeleri de göz ardı edilemeyecek kadar fazladır. Örneğin çizgi dizilerde kötüler ve iyiler devamlı bir çatışma içindedirler ve kaybeden kötülerin cezalandırılması için şiddete başvurmaktadırlar. Erken çocukluk dönemini yaşayan çocuklar, gerçeklik algılarının tam anlamıyla oturmamış olması sebebiyle; çizilen sahneleri gerçekmiş gibi algılar ve hafızasına kaydederler. Çizgi dizilerdeki bu sahneleri izleyerek büyüyen çocukların gelişimleri ise elbette olumsuz bir şekilde etkilenmektedir. Çizgi diziler sebebiyle doğal gelişim süreçleri bozulan bu çocuklar yaşlarına uygun olmayan hal ve hareketler sergilemeye başlamaktadırlar. Üstelik bu hal ve hareketler çocukların oyun çevrelerinde taklit yoluyla arkadaşları arasında da yaygınlaşmaktadır.
Bizim inceleyeceğimiz çizgi diziler “Keloğlan, Esrarengiz Kasaba, Johnny Bravo ve Rafadan Tayfa”dır. Bu çizgi dizilerde bulunan şiddet ögeleri fiziksel, duygusal ve iktisadi olarak belirlenmiştir. Fiziksel şiddet çeşitleri arasında yumruk ve tekme atmak, saç çekmek, boğaz sıkmak, birini bağlamak; duygusal şiddet çeşitleri arasında ise bağırmak, hakaret ve tehdit etmek gibi davranışlar bulunuyor. İktisadi olarak ise harçlık vermemek, çocuk işçi çalıştırmak gibi davranışların varlığından söz edebiliriz.
Çocuklar için yayın akışı düzenleyen kanalların[!] en çok izlenen çizgi dizilerinden bazılarını örnekleme yapabilmek için inceledim. Şimdi sırası ile seçtiğim çizgi filmleri birlikte irdeleyelim.
KELOĞLAN (2009-…)
- “Minik Kuş” bölümü 7. Dakika 4. Saniye (Fiziksel şiddet)
–Dev, Kara’ya: “Boyuna bakmadan bana karşı gelirsin ha! Şimdi de konuş da görelim” (Dev, Kara’yı avucunun içinde sıkmaya başlar ve Kara nefes alamaz hale gelir.)
- “Keloğlan Laboratuvarda[!]” bölümü 4. Dakika (Duygusal Şiddet)
–Huysuz: “Uzun! Çabuk aşağıya gel. Nasılsa aşağı ineceksin. O zaman görürsün”
Kültürümüzde[!] var olan kahramanlar ile çocuklara örnek davranışlar gösterme çabası takdire şayan. Fakat bahsettiğim gibi okul öncesi dönem çocuklarının gerçeklik algısı tam olarak oluşmamış sayılıyor. Bu yaşta doğru ve yanlışın tanımlarını kötüyü şiddetle cezalandırarak gösterirsek, ileri yaşlarında ortaya çıkacak olan hal ve hareketlerinin sorumlusu da bir parça biz oluruz.
ESRARENGİZ KASABA (2012-2016)
- “Sığınağın İçinde” bölümü, kısım 2, 2.Dakika 23.Saniye (Cinsel gönderme-şiddet)
–“Dipper’in genel ağ [internet] geçmişi kadar korkutucu olamaz herhalde”
- “Beden Değiştirme Halısı” bölümü kısım 4, 1.Dakika 32.Saniye (Cinsel gönderme-şiddet)
–Kötü amca: “Artık bebeklerin nerden geldiğini biliyorsun” der ve önünde bulunan yetişkin içerikli kitabı kapatır.
–Yeğen: “Elveda çocukluğum”
Esrarengiz Kasaba yabancı kökenli bir çizgi dizidir. Yayınlanmaya başladığında yetişkinlere hitap eden bir dizi olduğu söylense de sözüm ona “kahramanlar çizgilerden oluştuğu için (!)” çocuk kanalında gösterime giriyor. Hakaretler, çocuklar için keşfedilmemiş cinsel olaylar adeta devleşerek ilgi odağı oluyor ve dizinin izleyenleri de çocuklar oluyor. Bu çizgi dizinin yayınlandığı kanala karşı anne-babalar daha duyarlı.
Çünkü dizideki konuşmalar örnekte de verildiği gibi yetişkinlerin kolaylıkla anlayabildiği seviyede. Bunu fark eden anne-babalar çocuklarının kanalı izlemesini yasaklamakta gecikmiyorlar. Fakat bir de bu iletileri anlamayan taraf var, anlasa da umursamayan taraf var. Onların da vay haline(!)
Bu duruma verebileceğim bir diğer örnek de “Ömer Seyfettin’in Falaka isimli öyküsü. Sanıyorum ki bu örnekte de sayfa sayısı az ve kahramanları çocuk diye, hikâye; “çocuk kitabı” sayılıyor. Birçok çocuğun -ben de dahil olmak üzere- ilkokul dönemini derinden etkilediğine eminim. Fakat çocuk kitapları başka bir yazının konusu, şimdi esas mevzumuzu dağıtmayalım (!)
JOHHNY BRAVO
“27 Nisan 2001” tarihinde yayınlanan bölümü ile İkiz Kuleler’e yapılacak saldırı haberini “yakında” diyerek bir resim ile vermiştir. Saldırı “11 Eylül 2001” tarihinde gerçekleşmiştir. Bu durumun bize gösterdiği ise yetişkinlerin hırslarına yenik düşerek çizgi filmler üzerinden belli iletiler vermekte olduklarıdır. Siyaset kökenli bu şiddet örneği de en büyük kanıtlarından biridir. Aynı zamanda bu çizgi filmin hemen hemen her bölümünde kendini beğenmişlik, diğer insanları küçümseme gibi birçok kötü tutum ve davranış da sergilenmektedir.
Anlaşılması en güç olan şiddet türünün ise olay örgüsüne değil de sahne süsüne saklanmış biçimde verilen şiddet olduğunu düşünüyorum. Hızlıca koşan kahramanların arkasında görülen bir resim ile dünya değişebiliyor veyahut gönderilmek istenen ileti çizgi dizide odada bulunan televizyon[!] ekranına rahatlıkla yerleştirilebiliyor. Bahsi geçen şiddet ögelerini yerleştiren gizli eller, yerleştirdikleri iletilerin çocukların bilinçaltında ne gibi olumsuz etkiler yaratacağını hiç düşünmüyorlar.
RAFADAN TAYFA
“Yok artık! Rafadan Tayfa da mı?” dediğinizi duyar gibiyim. Çünkü bu çizgi dizimiz mahalle kültürünü olabildiğince yansıtan, dostluğa önem veren, geçmişte kalan çocuk oyunlarını canlandırmaya çalışan bir “tayfa” yı anlatıyor. Fakat bu çizgi diziye “cinsiyet eşitsizliği” de hükmetmeyi ihmal etmiyor. Dizinin ilk 20 bölümünü incelediğimde 11 erkek 2 kadın kahramandan meydana geldiğini gördüm. Erkekler; avukatlık, esnaflık, yönetmenlik gibi meslek dallarında çalışırken kadın kahramanların herhangi bir mesleği yok. Çocukların cinsiyetlerine göre kişilik özellikleri ise kızlar daha narin, tedirgin ve yardımsever oğlanlar ise hevesli, akıllı ve meraklıdır. Son olarak oynanan oyunlarda ise erkekler “maç,[!] uzun atlama, topaç, gibi” on farklı oyunda görülürken kızlar sadece tiyatro[!] sahnesinde görünmektedirler. Her iki cinsiyet için de yayın yapan kanalların cinsiyet seçerek çizgi dizi yapmaları biz büyükleri rahatsız etmektedir ve etmelidir.
Sözün sonuna gelirsek…
“Kitle iletişim araçları” çoğu yetişkinin olduğu gibi çocuklarımızın da hayatında önemli bir yere sahip. Bu nedenle evimizde bulunan uygulayım bilimi [teknoloji] aletleri sebebiyle, çocuklar etki altında kalmaya her zamankinden bir adım daha yakın.
Çizgi dizilerden önce verilen uyarılar, çocuklar için engel de değil. Yazıda bahsedilen çizgi diziler eğer yetişkin dizisi ise; akşam veyahut gece saatlerinde yayında olmalı. Fakat her biri gündüz kuşağında başköşede oturuyor! Anne-babalar, eğitimciler, uzmanlar, siyasiler çocuklarımızın geleceğine yön vermesini istediğimiz unsurlarla ilgili tedbirler almalıdır. Bu tedbirlerin alınması ile televizyonların çocuk kuşağı eğitici hale getirilebilir. Örneğin yazımda bahsetmediğim Türk yapımı olan “Pepee” çizgi dizisi baştan sona izlendiğinde 2-7 yaş arası çocuklar için tam bir müfredat niteliğindedir.
Çizgi dizilerin içeriği aile sevgisi, doğayı ve hayvanları tanıma, farklılıklara saygı, yardımseverlik, iyilik, doğruluk, barış ve hoşgörü gibi eğitici ve faydalı konulardan seçilmelidir. Yabancı çizgi dizilerin seslendirilmesi yapılırken hitap ettiği yaş sınıfının özellikleri göz önünde bulundurulmalı, çizgi dizi kahramanlarının konuşmaları, davranışları ve ilişkileri milli, manevi ve toplumsal değerlerle ters düşmemelidir. Çocukların çizgi dizi izleme süreleri sınırsız tutulmamalı, anne-babalar tarafından denetimli bir şekilde sınırlandırılmalıdır.
Her birimizin geleceği olan çocukların, özenle yetiştirilmesi gerekiyor. Bir diğer deyişle; bizim mirasımız, çocuklarımız olacak…
- Maskeli Şiddet 2: Siz Şirinler’i Gördünüz Mü?*Maskeli[!] Şiddet
- Maskeli[!] Şiddet
(Derginin Üçüncü Sayısını Okumak İçin Tıklayınız)