İLK DÖNEM HRİSTİYANLIK SANATI
Dördüncü yüzyılın sonlarına kadar Roma’da çok tanrıcı [pagan] inanç hakimdi. O dönemlerde Hristiyanlar zulüm görüyordu. (2) Galerius gibi birçok önder Hristiyanlara karşı müstebitlikte bulunuyordu. Fakat hiç kimse, Roma İlhanlığı’nın [İmparatorluk] Hristiyanlara yönelik son ve en büyük zulmünü başlatan Diocletianus kadar zalim olamadı. 24 Şubat 303’te Diocletianus’un Hristiyanlara karşı ilk fermanı yayımlandı. Bu bildiri ile ilhanlık içindeki Hristiyan kitaplarının ve ibadet yerlerinin yok edilmesi emredildi. (5)
Katakomplar[!]
Hristiyanlık, MS 1. yüzyılda Roma İlhanlığı’nın Yahudi eyaletlerinde ortaya çıktı. O tarihten MS 313 yılına kadar yukarıda belirttiğim sebepler yüzünden Hristiyanlar inançlarını gizlice yaşamak zorunda kaldılar. Bu dönemde Hristiyanlar dinlerini özgürce yaşayabilmek için katakomplar inşa ettiler. (9)
İlk Dönem Hristiyanlık sanatına ilişkin örnekler de yeraltı tapınakları kabul edilen bu Katakomplarda görülür. Katakomplar, birer mezarlık işlevi görmenin ötesinde, sığınak, kilise ve yeraltı şehri gibi işlevlere sahiptir. Bu yapıların bazılarının duvarlarında bulunan mozaik[!] ve freskler; [!] mezarlara yerleştirilen yazıtlar, resimler, heykeller ve süs eşyaları gibi öğeler o dönemin sanat üslubunu ve dini inancını yansıtmak açısından büyük önem taşır. (7, 9)
Katakomp resimleri çok tanrılı kültürün etkilerini taşımaktadır. Kireç suyunda eritilen madensel boyalarla taze sıva üstüne resim yapma yöntemi kullanılmıştır. Süslemelerin çoğu ölüleri tanımlamak, ölümsüzleştirmek ve saygı unsuru amacıyla yapılmıştır. (9)
Priscilla Katakombu’nun duvarlarında Eski ve Yeni Ahit’ten sahneler bulunmaktadır. Bunlardan bir tanesi “Meryem ve Çocuk İsa” freskidir. Bu eser çocuğunu emziren bir anne ve o anneyi işaret eder vaziyetteki başka bir çizimden meydana gelmektedir. Ayrıca bu fresk daha sonra Hristiyan resim sanatında çokça tekrarlanacak bir sahnenin bilinen ilk örneğidir. (9)
Bir diğeri de İncil’in Daniel bölümünde yer alan “kızgın fırında üç kişinin yakılışı” freskidir. Duvara, krallarının altından dev imgesine tapınmayı reddettikleri için diri diri yakılmakla cezalandırılan üç musevi resmedilmiştir fakat o üç kişi, kaderleri gereği ateşten etkilenmezler çünkü Tanrı, meleği vasıtasıyla onları kurtarır. Muhtemelen olayı betimlemek yerine, sabrediş ve kurtuluş konularını vurgulamak istemişlerdir. Bu fresk, zulümlere boyun eğmeyen Hristiyanları avundurucu niteliktedir. (9)
Yurdumuzda, Kapadokya bölgesine inşa edilmiş çok sayıda yeraltı şehri ve katakomb bulunmaktadır. Ayrıca Peri Bacalarının içine oyulmuş kiliseler de mevcuttur. Ihlara Vadisi, Göreme, Yılanlı Kilise, Derinkuyu Yeraltı Şehri ve Kaymaklı Yeraltı Şehri başlıca örneklerdir. (7)
***
İlhan [İmparator] Konstantin, Roma İlhanlığı’nda iktisadi buhranın, dini zulmün, toplumsal ve siyasal huzursuzluğun hâkim olduğu bir dönemde tahta çıktı. Bu şartlar altında Kuzey Afrika’dan Dicle-Fırat havzasına, [Mezopotamya] Batı Avrupa’dan Basra Körfezi’ne uzanan geniş toprakları yönetmek zorlaşmıştı. (1, 2, 3, 4) Birinci Konstantin de ilhanlığa istikrar sağlamak ve kendi gücünü sağlamlaştırmak adına Hristiyanlığı desteklemiş (8) ve 313 yılında Milano Fermanı ile Hristiyanlığa serbestlik tanımıştır.
Ayrıca İlhanlık, bahsettiğim müşküller sebebiyle istilalara ve iç çatışmalara karşı savunmasız hâle gelmişti. Bu nedenle Konstantin, doğal limana sahip ve daha merkezi konumdaki eski bir Yunan yerleşimini, Byzantium’u (günümüzde İstanbul) yeni başkent seçti. 11 Mayıs 330 tarihinde yeni başkente kendi adından yola çıkarak “Konstantinopolis” adını verdi. (1, 2, 3, 4)
Konstantinopolis’in başkent seçilmesiyle birlikte yoğun imar faaliyetleri başladı. Şehir, Bizans tarihi boyunca gerek mimaride gerekse tasvir sanatında ilhanlığın geri kalan bölgelerine örnek teşkil edecek bir merkeze dönüştü. (8)
BİZANS SANATI
380 yılında İlhan Theodosius Hristiyanlığı Roma İlhanlığı’nın resmi dini hâline getirdi. Yeni inancın kabulüyle birlikte yeni bir ibadethane ihtiyacı da doğdu çünkü zulüm döneminde halka açık tapınaklara ne ihtiyaç ne de olanak vardı. (6) Hristiyan inanışının serbest bırakılmasından sonra anıtsal nitelikte eserler görülmeye başlandı. Bu devrin en önemli ve yaygın yapı biçimi bazilikalardır. (3) Bazilikalar, mevcut tapınakların yetersizliği sebebiyle ortaya çıkmıştır çünkü elverişsiz ve küçük putatapıcı [pagan] mabetleri yeni inancın ihtiyaçlarını karşılayamamaktaydı. (6)
Bazilikalar
Kilise yapımının başlangıç evrelerinde, Roma döneminde vatandaşların çeşitli amaçlar için bir araya geldikleri, geniş toplanma alanları sağlayan ve yapımı kolay bazilika biçimi benimsendi. (8)
Bazilikalar, Roma devrinde çarşı, borsa binası gibi ticari amaçlara yönelik veya yargılama ile ilgili ihtiyaçlara cevap veren din dışı [profan] binalar halinde inşa edildiler. (3) Temelde geniş dikdörtgen biçimli bir sofa [salon] ve bu sofanın uzun kenarlarında, ana sofadan sütun dizileriyle ayrılmış daha dar ve alçak tutulan birer yan sofadan oluşuyordu. Genellikle en uçta toplantıyı yöneten kişinin veya mahkemeyi yöneten yargıcın içinde oturduğu yarım daire şeklinde bir oyuk [niş/apsid/apsis] bulunuyordu.
İlhan I. Konstantin’in annesinin de kilise hizmeti için bir bazilika yaptırmasıyla Hristiyan bazilikası adı kullanılmaya başlandı. (11)
Dini amaçlarla kullanılmaya başlanmasının ardından bazilikaların nasıl süsleneceği konusu da gündeme geldi. Bununla beraber imgenin dinde kullanım sorunu tekrar ortaya çıktı ve hararetli tartışmalara yol açtı. Eski Hristiyanların heykellere karşı sert tutumları vardı. Resimlerin ise yararlı olduklarını düşünüyorlardı çünkü kilise mensuplarının çoğunun okuma yazması yoktu. Tasvir [ikona], mozaik ve fresk gibi eserler, cemaatin kutsal olayları anımsamasına ve akıllarında canlandırmalarına yardımcı oluyordu. (6, 11)
Papa Gregorius Magnus (6. yüzyıl) da bu düşünceyi “Yazılar okuma-yazma bilenler için ne ise, resimler de okuma-yazma bilmeyenler için odur.” sözüyle destekliyordu. Bu sözü bir ruhani önderin söylemesi süsleme sanatı önündeki engelleri kaldırıyordu. (6, 11)
Bu noktada kilise süslemelerinin bir tür kitle iletişim aracı niteliği kazandığını görüyoruz. Bu eserler, karmaşık hikayeleri ve simgeleri basit görseller aracılığıyla ifade ederek, ilhanlığın farklı bölgelerindeki, farklı dilleri konuşan insanlar arasında ortak bir anlayış oluşturmuştur. Bu niteliğiyle kilise süslemeleri 20. yüzyılda radyo[!] ve televizyonun[!] okuma yazma bilmeyen insanlara ulaşabilmesine ve ortak bir bilinç oluşumuna katkı sağlamasına benzemektedir. (6) Konu açılmışken dileyenler 12. sayımızda yayımlanan “Haberin Ortaya Çıkış Serüveni” isimli yazımı okuyabilirler.
Bizans Süsleme Sanatları
Süsleme, M.S. 4. yüzyıldan 15. yüzyıla kadar uzanan ilhanlığın zengin ve çeşitli sanatsal geleneğini kapsar. Çoğunlukla dinsel iletileri aktaran, simgesel ve yüzeysel tasvirlerle ifade edilen bir sanattır. (7)
Mozaik:
Renkli mikap [küp] biçimli taşların [tessera] bir bütün oluşturacak şekilde ıslak sıva içine gömülmesi ile yapılır. Hem bezeme [dekoratif] amaçlı hem de oyukların, [apsis] kemerleri, duvarların ve kubbelerin iç yüzeylerini kaplamak için kullanılmıştır.
Fresk:
Islak sıva üzerine boyalarla yapılan duvar resimleridir. Bu resimlerde eşya ve insan tasvirleri, iki boyutlu yapılmış ve derinlik verilmemiştir. Alt dokusunda [Fon] umumiyetle düz bir boyama yapılırken bazen de altın ve gümüş yaldız kullanılmıştır. Konular ekseriyetle dini içeriklidir.
Derinliksiz Resim [Minyatür]:
El yazması kitaplara yapılan, derinliksiz çizgisel resimlerdir. Dini kitaplarda, azizlerin hayatı ve İncil konuları resimlendiği gibi; tarih, edebiyat gibi alanlardaki kitaplarda da konularına uygun şekiller resmedilmiştir.
Tasvir [İkona]:
Tahta veya madeni levhalar üzerine Hz. İsa’yı ve Hz. Meryem’i betimleyen ya da Hristiyan destanlarına ait sahneleri ele alan taşınabilir boyalı ya da kabartmalı resimlerdir. (10)
Renkli Cam [Vitray]:
Birbirine bağlı kurşun bölmelere yerleştirilmiş renkli cam parçalarından oluşan, saydam pencere süslemesidir. Bu sanat, ışık ve renk kullanımıyla dini iletileri ve hikayeleri tasvir etmek için güçlü bir araçtır. (7)
***
Bazilika Örnekleri
Avrupa’daki başlıca eserler
Lateran Bazilikası (313?), Aziz Petrus Bazilikası (324–346), Yeni Aziz Apollinare Bazilikası (505), St. Apollinare in Classe (526–535), Selanik’teki Acheiropoietos (4.-5. yy.), Aya Dimitri Kilisesi (412–413)
İstanbul’daki eserler
Ayasofya (4. yy.), Studios Bazilikası (463), Khalkoprateia Kilisesi / Acemağa Mescidi (5. yy. ortaları)
Anadolu’daki eserler
Side’de deniz kıyısındaki bazilika (4. yy. sonu – 5. yy. başı), Efes Meryem (4. yy.), İznik Ayasofya (5. yy?), Silifke Meryemlik Aya Thekla (480?), Kanlıdivane Bazilikaları (5–6. yy. ?), Silifke Cambazlı (5–6. yy.), Perge Bazilikası (5–6. yy.) (3)
***
Tasvir Kırıcılık [ikonoklast]
Papa Gregorius Magnus’un fikrinin aksine Konstantinopolis’te Tasvir Kırıcı diye adlandırılan bir topluluk, dinsel amaçla yapılan tüm imgelere karşıydı. Bu topluluk zamanla kilisede üst düzeye yükseldi. III. Leon, tasvir karşıtlarının da desteğiyle 726-730 yılları arasında bir zamanda tasvir Kırıcılık Hareketini başlattı. Akabinde Doğu Kilisesi her türlü dinsel sanatı yasakladı. (4, 11)
Alınan bu kararın arkasında, 10 Emir’in katı bir şekilde yorumlanması veya yükselen İslam’ın kültürel unsurlarının Bizans İlhanlığı’nda bir çeşit etkileşim yoluyla tezahür etmesi yatıyor olabilir. (4)
Kaynakça
- youtube.com (21.05.2024)
- Özçelik, Fatih. Vita Constani kutsal İmparator Constantinus’un hayatı. Yayınlanmamış yüksek lisans tezi. Balıkesir Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2008.
- kulturportali.gov.tr (21.05.2024)
- youtube.com (21.05.2024)
- Hristiyan İlahiyatının Hikâyesi – Gelenek ve Reformun Yirmi Yüzyılı. Roger E. Olson. Haberci Basın Yayın Dağıtım Turizm San. Ve Tic. Ltd. Şti. 2020. ss. 143 ISBN 978-605-4707-62-1.
- Küreselleşme ve sanat dersi karalamalarım
- avys.omu.edu.tr (21.05.2024)
- Büyük İstanbul tarihi : Antik Çağ’dan XXI. yüzyıla (Vol. 7). (2015). İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Kültür AŞ. istanbultarihi.ist (21.05.2024)
- academia.edu (21.05.2024)
- posterdergi.blogspot.com (21.05.2024)