Gazetecilik mesleğinin temel ilkelerinden biri tarafsızlıktır. Gazeteciler, haberleri nesnel bir şekilde sunmakla ve herhangi bir çıkar topluluğuna veya siyasi görüşe bağlı kalmamakla yükümlüdür.
Yukarıda topluma en faydalı gazetecilik anlayışına yer verdim. Peki tamamen tarafsızlık mümkün müdür? Sonuçta gazeteci bir insandır ve insanların tarafsızlığını etkileyen; milliyet, kültür, bakış açısı, ön yargı gibi birçok unsur vardır.
Haber yazma, bir olayın veya gelişmenin kısa, öz ve doğru bir şekilde anlatılması sürecidir. Bu öz anlatım nedeniyle muhabirin takdirine ve bakış açısına göre haber içeriğinde kırpma, eleme yapılır. Hatta bazı ilişkiler sebebiyle olay görmezden bile gelinebilir. Dolayısıyla gazetecilikte taraflılık, haber yazım sürecinden önce bile başlayabilir.
Haber yazma süreci dört aşamadan meydana gelir. İlk aşama düşünme aşamasıdır. Bu aşamada muhabir, olayı “haber değeri” süzgecinden geçirir. İkinci aşama bilgi toplama aşamasıdır. Bu aşamada bilginin hangi kaynaklardan elde edileceği muhabirin tercihine bağlıdır. Tarafları bulunan bir olayın haberleştirilmesi esnasında muhabir, kendine yakın bulduğu taraftan daha çok bilgi alarak yanlı bir tutum sergileyebilir. Üçüncü aşama haber metni yazma aşamasıdır. Önceki aşamadaki gibi bu aşamada da karşıt görüşlere az veya hiç yer verilmeyebilir. Taraflı kelimeler, sıfatlar kullanılabilir ve teyitsiz iddialarda bulunulabilir. Son aşama ise denetim ve doğrulama aşamasıdır. Bu aşama haberi bir an önce yayımlama ve daha çarpıcı hâle getirme isteği gibi sebeplerle en çok atlanan aşamadır.
Özetlemek gerekirse, ticari ve siyasi ilişkiler, kültürel ve fikirsel etkenler, haberle ilgili tüm taraflara ve gerekli verilere tam anlamıyla ulaşılamaması, haberi baskıya yetiştirebilme kaygısı veya ilk paylaşma arzusu, haberi ilginçleştirme çabası, diğer gazetecilerle rekabet ve haberleri mümkün olduğunca ucuz ve zahmetsiz bir şekilde toplama (oturduğu yerden haber yapma) isteği tarafsız haberciliğin önündeki başlıca engellerdir.
Haber metninin nesnelliğe yaklaşması için gazetecilerin yüklenmesi gereken sorumluluk nedir?
Yukarıda da bahsettiğim üzere gazetecilikte tam bir tarafsızlık mümkün değildir fakat mecburi gibi görünen taraflılık nedeniyle hazırlanan haberlerde hiçbir niteliği umursamamak tamamen yanlıştır. Bir gazeteci her ne olursa olsun nesnelliğe azami seviyede yaklaşmaya çalışmalıdır. Bu onun kamu görevidir.
Peki bunu nasıl yapmalıdır? Kısa bir cevap ile; bilge olmaya çalışarak diyebiliriz. Madde madde değinmek gerekirse gazetecinin, çağdaş eğitim almak, kültür düzeyini yükseltmek, yakın çevresiyle ilgilenmek, ülke sorunlarını kapsamlı bir şekilde araştırmak ve öğrenmek, uluslararası gelişmelerden haberdar olmak, vicdani ve ahlaki değerlere sahip olmak, olayları saptırmadan onlara duygulardan arınarak bakmak, özel bir amaca hizmet etmemek, yorum yapmaktan kaçınmak, aktaracağı metnin özünü bulmak, sahaya aşina olmak, ön yargılarını fark etmek, kanıtlara dayanmak, elde ettiği her bilgiyi bir kaynağa dayandırmak, sorgulamak ve bilgi gizlememek gibi sorumlulukları vardır. Bu sorumlulukları yüklenmek gazeteciyi taraf olmaktan alıkoyacaktır.
Anlaşılacağı üzere gazetecilerin tarafsız bir tutum sergilemek amacıyla yüklenecekleri sorumluluklar onları âdeta bir “Atlas’a” benzetmektedir. Bununla birlikte yerine getirilen bu görevler sayesinde iyi ile kötü, nitelikli ile niteliksiz gazeteci birbirinden ayrılmakta, kamu hizmeti layıkıyla yerine getirilmektedir.
Sonuçta tamamen tarafsız bir tutum sergilemek %100 mümkün değildir fakat gazetecinin yapması gereken 99’a ulaşmaya çalışmaktır.
- Dr.Öğr.Üyesi SEÇİL ÖZAY
- Prof. Dr. Erkan Yüksel / İletişim, Medya ve Habercilik Üzerine Notlar – medyavehabercilik.blogspot.com (Erişim tarihi: 21.11.2023)
- TASAM / Tarafsızlık (Nesnellik, Objektiflik) – tasam.org (Erişim tarihi: 21.11.2023)
- Prof.Dr. Nejdet Atabek, “Gazetecilikte Tarafsızlık”, Marmara İletişim Dergisi, 1994, Sayı:7 dergipark.org.tr (Erişim tarihi: 21.11.2023)